Yüreğinizi hoş tutun, sizi hoş tutanların da elinden tutun!
Hayatın acımasız dehlizlerinde ilerlerken zevk almak zorlaşıyor. Aldığınız darbeler, o darbelerden sonra geminizin su alması ve gittikçe battığınızı hissetmeniz size acı verir. Yeniden o delikleri kapatmak, su birikintilerini boşaltmak zor gelir, bilirim.
Bazen batın, üzülün ama sonra silkelenin ve yürüyün.
Sevin hatta kimi zaman platonik olsa da.
Renk katın batışınıza da çıkışınıza da.
Her zaman takdir edilen olmayın, en az hayatınızda bir kere de "olmayan olun".
Sevin terk edileceğinizi bilerek ya da sevileceğinizi ummayarak.
Sonuçların olumsuzluklarını tahmin ederek başlayın. Tuhaf mı geldi? Hayır... Herkes “zamanı, akışa bırakın” der ya, ben öyle demiyorum. Aksine bir kerede “en fazla ne olur?” ya da “en kötü ne olur?” diye düşünün ve batacağınızı bilerek girin. Bir nevi kendinize hayat dersi verin. Elbette ölümcül ya da kökten sarsıcı hatalar olmasın. Çünkü inanın bana hep iyi ve başarılıysanız mutlaka ufak bir hata bile sizi tahtınızdan edecektir. Alıştırmışsınız ya bir kere hep iyi olmaya, işte bu kez hesaplar şaşacak, beklentiler yanılacak.
Batın ama batarken yüzmeyi öğreneceğinizi bilin.
Batarken yardım almayacağınızı bilin.
Bu batışın sadece sizin batışınız ve başkalarının “oh” deyişleri olduğunu bilin.
Yalnızlığı dibine kadar yaşayacağınızı ve bundan böyle etrafınızın size daha acımasız ama sizin etrafınıza daha duyarlı olacağınızı bilin.
Hayatinizi ötelediğinizi bilin.
Eski dostların yenileriyle yer değiştireceğine hazırlanın.
Yeni bir çevreniz olacağını kabullenin.
Omzunuza kimsenin “Yanındayım…” demek için dokunmasını beklemeyin.
Mesela kimsenin o en çok bekleyeceğiniz "başaracaksın" demesini duymayı ümit etmeyin.
“Geçecek” diyen bir arkadaş aramayın, bulamayacağınızı bilin.
Sizinle ağlayan bir iki kişi kalırsa etrafınızdan şanslı sayın kendinizi.
Eski kalabalık çevrenize kadeh kaldırın. Çünkü onlar artık sadece anılarda olacaklar.
Yürekten bir kahkaha yerini yürekten bir ağlamaya bıraktığında hatırlayın; herkesin ölümü tadacağı gibi batışı da yaşayacağını. İşin sırrı o batışı kabul etmekte, unutmayın. Baştan batışı kabul ederseniz çıkması zor olacaktır ama çıkmak için battığınızı bilirseniz süreç verimli ve hızlı olacaktır.
Yüreğinizi siz yine de hoş tutun, sizi hoş tutanların da elinden tutun. Belli mi olur siz bir istisna yaşarsınız belki. O istisnanın hayatınıza gelmesini dileyin. Ailenizin bile zorluk yaşarken öfkelenebileceğini bilin ancak yine de ümidinizi kaybetmeyin. Biri de elinizden tutmak isterse, izin verin. Zamansız ya da yersiz iz bırakmalara kapatmayın kendinizi. Bir ilişki, bir iş, bir dostluk, bir dertleşme bazen öyle antibiyotik etkisiyle kanınıza karışır ki iyileştiğinizi siz bile anlamazsınız.
Zaman akıp giderken geriye dönüp baktığınızda iyi ki dediğiniz anıların ve dostların birikmesi dileğiyle…
Sevgi ve ışıkla…
Serli Nişanyan
- Makedonya’nın doğusunda bulunan ve UNESCO Dün...
- Son yıllarda alternatif tıbba ilgi yoğunlaşıyor. M...
- Bugün 10 Kasım... Tarifi mümkün olmayan bir a...
- Tesla’nın 150. yaş gününde doğduğu ev, hayvanların...