Hepimiz aynı bedenden doğmadığımıza göre hepimiz bir olamayız. Aynı bedenden doğan kardeşler bile ayrı fikirlere sahipken farklı kültürlerde, ortamlarda veya ailelerde yetişmiş kişilerden kimi zaman tepki aldığımızda neden şaşırıyoruz? Hadi gelin şimdi yeni bir sayfa açalım hayatımıza. Yepyeni, tertemiz... Kimseyi yargılamadığımız... Olduğu gibi kabul ettiğimiz…
İçinizden geçenleri duyar gibiyim. “Yeni sayfalar açmak mı? O kadar kolay mı sanıyorsun?” dediğinizi mesela. Evet, evet duyuyorum şu an sizi. Sizce açık olan sayfaları tamamlamak mıdır önemli olan? Yoksa bazen her şeyi bir kenara atıp devam etmek midir yoluna? Bilinmez. Çünkü bu tercihler kişiye göre fark eder. Ha bir de diyorsunuz ki “nereden böyle bu konuya girdi damdan düşer gibi?”. Ne ben, ne de düşüncelerim damdan düştü. Aslında hepimizin her gün birden fazla kez aklımızdan geçirdiğimiz bir konuya değindim sadece.
Bugün ki konumuz “bir şeyleri değiştirme fikri”. Sürekli olarak var olan, elimizde olan, yanımızda olan her şeyi ve herkesi değiştirmek isteyen bir ruh haline sahibiz. Kimi zaman arabamızı yeni modeliyle, kimi zaman halılarımızı değiştirmek isteriz. Kimi zaman “acaba okulumu mu değiştirsem” diye düşünür, kimi zaman da partnerimizi ilişkimizin başında ne denli sevip beğendiğimizi unutmuşçasına ve ona sadece bir eşya muamelesi yaparak yerine başka birini koymayı düşünürüz. Kendimize geldiğimizde ya her şey olup bitmiştir ya da partnerimiz yine bize sevgi dolu bir yaklaşımda bulunduğu için her şeye rağmen mutlu olduğumuza inanmaya çalışırız. Mutluluğumuza yürekten inansak ya... Ben de, siz de… Gözümüz, gönlümüz başka yerlerde olmasa da, elimizdekilerle mutlu olsak ya…
Size sadece şunu söyleyebilirim ki, çevreniz siz değişirseniz değişir. Çünkü siz değişirseniz, eski siz olmayacaksınız ve haliyle olaylara da eski halinizde bakmayacaksınız. Bu ne demek mi? Bakın, eğer hiç gökyüzüne bakmazsanız o gün havanın nasıl olduğunu tahmin edemez ya da anlayamazsınız ancak gökyüzüne bakarsanız havanın nasıl olduğunu anlayabilirsiniz. Bu nedenle size tavsiyem ve elbette kendime de, sadece “farkında olun”. Gökyüzüne, etrafınıza en önemlisi de içinize dönün ve bakın. Kendi ile barışık kişi, etrafıyla da barışık olur. Kendini değiştirdikçe etrafının da değiştiğini sanır ama değişen sadece kendidir. Unutmayın gökyüzüne bakmadığınız gibi sevdiğiniz insanların yüzüne de bakmıyorsunuz. Yüzlerini unutuyorsunuz. Farkındalığınızı yükseltmek için elinizden geleni yapın. Eğer içinden çıkamadığınız durumlar varsa, J. Krishnamurti’yi okumaya çalışın. Özellikle bu hafta Yeni Bir Yaşam kitabını öneriyorum size. Okuyun ve fark edin!
Harika bir hafta sizi bekliyor. Kendinizi ve çevrenizi fark etmeye çalışın. Her zaman önünden geçtiğiniz yerlere tıpkı bir turist gözüyle bir kez daha merakla bakın. Ya da eşinizi inceleyin. Onda uzun zamandır görmediğiniz ne var, bakın, bulun.
Yeni keşfedeceğiniz güzellikler sizin olsun…
Sevgi ve ışıkla