• 18/09/2024
  • Hoşgeldiniz

Öğrenme güçlüğü nedir

Öğrenmek eylemi, sadece bilgiye sahip olmak değil, bilginin sürekli bir davranışa dönüşme halidir. Öğrenme güçlüğü, bilginin davranışa dönüşmesinde yaşanan güçlüklere denilebilir. Öğrenme güçlüğü yaşayan bir çocuk dinleme, kendini ifade etme, okuma-yazma, neden-sonuç ilişkisi oluşturma ve matematik becerilerinin birini ya da birden fazlasını kazanmada ve kullanmada sıkıntı çekebilir. Öğrenme bozukluğu olarak da geçen bu durum çocuğu özellikle okul döneminde zorlayabilir ve yaşıtlarından düşük başarı göstermesine sebep olabilir. Bu durum çocuğun eğitimini, özsaygısını, sosyal ilişkilerini ve ileride seçeceği mesleğini de olumsuz etkileyebilir.

Öğrenme güçlüğü üç ana başlık altında incelenir:

  • Disleksi (okuma güçlüğü)

  • Disgrafi (yazma güçlüğü) 

  • Diskalkulidir (matematik öğrenme güçlüğü)

Yunanca kökenli bir sözcük olan disleksi, okuma bozukluğu yani güçlüğü anlamına gelir. Bu öğrenme güçlüğünü yaşayan bir çocuk okuma, heceleme, okumayı öğrenme, hızlı okuma ve buna bağlı okuduğunu anlamada güçlük yaşar. Disleksi, hafif, orta ya da ağır seviyelerde görülebilir.

Dislektik çocukların IQ düzeyi ortalama ya da ortalamanın üzerinde olabilir fakat beyinleri, bilgiyi normalden farklı bir biçimde işlemektedir, bu da bilgiyi sıralama, organize etme ve okuma gibi konularda güçlük yaşanmasına sebep olur. Bu nörolojik farklılıklar yani öğrenme sırasında beynin farklı işleyişi, dislektiklere üç boyutlu düşünme, mekansal düşünme ve görsel kavrayış gibi farklı yetenekler sağlayabilir. Dislektikler düşük zekalı, hiperaktif, dikkati dağınık bireylerle karıştırılmamalılar.

Disgrafi yani yazılı anlatım güçlüğü, herhangi bir nörolojik sorun olmadığı halde yazma alanında görülen öğrenme bozukluğu çeşididir. Genellikle okuma güçlüğü yani disleksi ile birlikte görülür. Disgrafisi olan çocuklar işitsel ve görsel algılama güçlükleri nedeniyle duydukları kelimeleri yazarken harfleri yanlış, eksik ya da tersten yazarlar. Bu güçlüğü yenmek için önce dinlemek, anlamak, anladığını aklında tutmak davranış haline getirilmelidir. Ayrıca el kasları en uygun şekilde kullanılarak sesleri sembolize etmeyi öğrenmek gerekir.

Okuma ve yazmaya yeni başlayan çocuklar ilk başlarda yazarken zorlanabilir. Motor becerileri ve gelişimi yavaş olan çocuklarda zorlanma daha çok ve uzun süre devam eder. Bu çocuklar kalem tutmada zorlanır ve yaşıtlarına göre çok daha yavaş yazarlar, yazıları çirkin ve okunaksız olabilir. Uygun eğitimle bu davranışları geliştirmek münkündür.

Diskalkuli yani matematik öğrenme güçlüğü, matematik ve aritmetik becerilerin kazanılmasında, kullanılmasında, hesaplamada, sayısal sembolleri tanıma, kullanma ve yazmada yaşanan sıkıntılardır.

Diskalkuli çoğunlukla okuma-yazma güçlükleri ile birlikte görülmekte ve ilkokula başladıktan sonra fark edilebilmektedir. Görülme oranı diğer öğrenme bozukluklarına göre daha düşüktür. Belirtilerinde aynı yazılı anlatım güçlüğünde olduğu gibi sayıları ters ya da baş aşağı yazma, eksik ya da fazla yazma olabileceği gibi sayı saymayı öğrenme, sembolleri tanıma, basit artimetik işlemlerini yapma, matematik problemlerini anlama ve çözmede zorlanma görülebilir.

Öğrenme güçlüğü çeken bir çocuğun kendisine özel ve uygun bir eğitim alması gerekir. Çocukların isteklerine odaklanarak eğitim yolunun belirlendiği, eğlenerek desteklenen uygun seanslarla her çocuğa özel eğitim verilmelidir. Bu şekilde bir eğitimle bilgi sürekli davranışa çevrilebilir. 

Çocuğunuzda öğrenme bozukluğu olabileceğini düşünüyorsanız Peri Danışmalığın ücretsiz seviye tespit sınavına kayıt olarak, çocuğunuzun öğrenme güçlüğü çektiği konuları tespit edebilir ve verilen eğitimler hakkında bilgi edinebilirsiniz.

www.okumaguclugu.com

info@okumaguclugu.com

Perihan Eren