Dislektik çocuklar

Dislektik çocukların velilerine öneriler

Perihan Eren
Disleksi Eğitmeni
30.10.2017

En yaygın öğrenme güçlüğü olan disleksi, yarattığı okuma güçlüğü ile çocukların hayat kalitesini etkiler. Çektiği güçlük nedeniyle sürekli gitmek zorunda olduğu okul oldukça zor bir sorumluluk haline gelebilir ve bu sorumluluğun altında ezildiğini hissedebilir.

Okuldaki gelişiminin yavaş olması nedeniyle arkadaşlarıyla ilişkilerinde de zorluk çekebilir, bu da sosyal becerilerin geliştiği çağda çocuk için büyük psikolojik sorunlar yaratabilir. Çocuğun disleksi yüzünden çektiği güçlükler sosyal çevresinde büyürken, en büyük desteği velisinden alması gerekmektedir. Çocukların kişisel gelişiminde ebeveynin yeri çok önemlidir. Öğrenme güçlüğü çeken bir çocuk için ise ailesi adeta sığınabileceği bir liman, destek alabileceği bir kapı olmalıdır. Bu yazıda dislektik çocukların velilerine, çocuklarına karşı nasıl davranmaları gerektiği ve onları desteklemek için neler yapabileceklerinden bahsedeceğiz.

Öncelikle öğrenme güçlüğü çeken bir çocuğa karşı velilerin beklentisiz olması gerekmektedir. Çocuğun öğrenme eylemini geliştirmesi için sabırlı olunması gerekmektedir. Çocuk kapasitesi olduğu halde başarısız olabilir, bu yüzden öncelikle başarısızlıkları kabullenebilmek için çocuğa ve eğitimine beklentisiz yaklaşmak gerekir. Sabırlı davranabilmek için bunu asla unutmamak gerekmektedir.

Özgüveni sağlamak ve artırmak için çocuk cezalandırılmamalı ve başarıları mutlaka ödüllendirilmelidir. Başarısız durumlarda aşırı tepki vererek, kırıcı asla olunmamalıdır. Bu tutumlar çocuğu korkutarak kendini ifade etme cesaretini kaybettirecektir. Bunun yerine daha iyi yapabileceği söylenerek teşfik edici ve cesaret verici olunmalıdır.

Çocuğun başarılı olabileceği alanları bilmek, onu doğru yönlendirebilmek için çok önemlidir. Çocuğun güçlü ve yazık yönleri fark edilmeli ve güçlü olanlar ön plana çıkarılarak, zayıf yönlerin de gelişmesine yardımcı olunmalıdır. Zayıf yönler için konunun ilgisini çekecek ve merağını uyandıracak tarafları ön plana çıkarılabilir.

Çocuğu mümkün olduğunca sosyal faliyetlere yönlendirmek, kendini farklı konularda geliştirmesine ve yeni ilgi alanları edinmesine yardım eder. Spor, müzik, resim gibi faaliyetlerde bulunmasını sağlayarak sevdiği alanlar keşfedilebilir. Bu alanlar keşfedildikten sonra ise o alanda gelişmesi sağlanmalıdır. Örneğin güzel resim yapıyorsa, resim yarışmalarına katılabilir ve alacağı sonuçlarla özgüven artışı sağlanabilir.

Çocuğunuzun öğrenmekte güçlük çektiği noktalar daha ilgi çekici hale getirilmelidir. Güçlük çektiği konular üzerine oyunlar geliştirilerek, öğrenme eylemi eğlenceli hale getirilmeli ve çocuğun oyun oynayarak öğrenmesi sağlanmalıdır. Bu sayede çocuk öğrenmeyi sevecektir ve bu eyleme devam etmek isteyecektir. Bu oyunlar çocuğun eğitimcileriyle de geliştirilebilir.

Çocuğun kendi kendine gelişiminin sağlanması için ise ona basit sorumluluklar verilmelidir. Daha sonrasında bu sorumlulukları gerçekleştirirken yaşayabileceği güçlükler ilgili yönlendirmelerle çocuğa nasıl hareket edeceği öğretilmelidir. Ayrıca kendini önemli hissetmesi ve özgüvenini geliştirmesi için evde karar alınırken çocuğun fikirleri de sorulmalı ve fikirlerine saygı gösterilmelidir.

Çocuğun öğrenme güçlüğünü yenmesi için sabırlı olmak ve hoşgörü göstermek en önemli eylemler olacaktır. Zorlu bir süreci daha kolay aşabilmek çocuk kadar veliye de düşer ve ancak bu şekilde başarıya rahatça ulaşılabilir.

Perihan Eren