Obezite, vücutta yaptığı mekanik ve hormonel etkiler nedeniyle bir çok hastalığa sebep olabilmekte. Obezite, en basit olarak fazlaca yük taşımaktan eklemleri zorlamaktadır. Sırtınızda sürekli 40 kiloluk bir çanta taşıdığınızı düşünün, burada zamanla diz, kalça ve omurların arasındaki eklemlerin aşınacağı aşikar. Bunlar olmasın diye, 30-40 kilo fazlalara çıkmadan önlem almak gerekir. 10-15 kilo fazlanız varsa diyet ve egzersiz ile kilo sorununuzu çözmenizi öneriyorum.

Vücut kitle endeksiniz otuzlardaysa (160 cm/77 kilo) bunu diyetle çözmeniz çok olası. Fakat vücut kitle endeksiniz kırkın üzerine çıkıyorsa (160cm/103 kilo) bunu diyetle çözme ihtimaliniz çok azalıyor. En az altı ay diyet deneyen ve bununla kilo veremeyen insanlarda değişik çözümler öne çıkıyor. Kişinin 15-20 kilo fazlası varsa ve diyet ile bu kiloları veremiyorsa, diyetin koltuk değneği olarak düşündüğümüz, endeskopik mide balonu uygulaması var. Mideye silikon bir maddeden hacim kaplayan bir balon yerleştiriliyor. Anestezi esnasında yapıldığı için yaklaşık 15 dakika sürüyor. Hasta midesinde üç gün kadar bir şişkinlik hissediyor, bunun haricinde başka bir rahatsızlığa sebep olmuyor. Dörtte bir oranında mide hacmini azalttığı için daha küçük porsiyonlarla doyma hissini vermiş oluyor. Biz bu işlemle birlikte diyet  takviyesi de vermiş olduğumuz için kişilerin 20 kilo fazlalarını bu yöntemle vermeleri mümkün. 

Hiç diyet yapmayan, şekerli ve yağlı beslenmeyi sevenlerin mide balonu ile zayıflaması çok olası değildir. O yüzden diyet takviyesi burada elzemdir. Vücut kitle endeksi artıp, 160 cm'de 103 kilolalara çıkıldığı zaman, 160cm 90 kilolora çıkıldığı zaman yandaş hastalıklar (kalp, şeker, tansiyon, böbrek rahatsızlıklları, karaciğer rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, eklem rahatsızlıkları  bu hastalıklara eklendiği zaman devreye obezite cerrahisi giriyor. Obezite cerrahisinde mümkün olduğu kadar, en basit en etkili yöntemlerle başlayıp kilo kontrolünün sağlanmaya başlanması lazım. Bunlardan doğal gidişatı bozmayan, en basit uygulanabilen yöntem mide küçültme ameliyatlarıdır. 

Mide küçültme ameliyatlarında mide diklemesine küçültüldüğü için doğal gidişat bozulmamakta. Yani gıdalar, yemek borusu, mide, on iki parmak bağırsağı, kalın bağısak olarak devam etmekte. Fakat kişilerin yaşları ileri ve çok ivedi olarak zayıflaması gerekiyor ise, şeker, tansiyon, eklem rahatsızlıkları gini hastalıklardan çok yıpranmışsa devreye by-pass denilen bağısaklarında kısaltııdığı mideye eklendiği ameliyatlar girmekte.

Kabaca söylemek gerkirse bağırsakların neredeyse yarısından gıda gçmeyecek şekilde midenin altına ekleniyor. Midenin altına eklenen kısmın yarısından safra ve pankreas enzimleri akmakta, midenin devam eden kısmından ise gıdalar ince bağırsaktan ilerlemekte. Üretilen kalorinin yaklaşık yüzde ellisi, dışkı ile atılmakta. 

Bunu mümkün olduğu kadar gereken gruba saklamayı düşünüyoruz, çünkü her ameliyatın bir etkisi vardır. By-pass ameliyatlarında element ve vitamin bozuklukları görülebiliyor, bunun için hastanın ömür boyu vitamin kullanması gerekir. 

Son günlerde sıkça konuşulan şeker hastalığı metabolik cerrahi var. Obezite hastalıklarının ameliyatlarının tamamı metabolik cerrahidir, çünkü yağ dokusu azalınca hormonel gidişatı değiştiriyor. Ama şeker hastalığıyla birlikte metabolik cerrahi anılmaya başladı. Şeker hastalığı ameliyatları ise birkaç farklı bağırsak dikişi ve yönü değiştirilerek yapılan  ameliyatlardır. Bu ameliyatlar gerçekten gereken gruba saklanmalıdır. 

• ← Önceki
• / ( Toplam içerik.)
• Sonraki →