• 17/09/2024
  • Hoşgeldiniz

Kendini yönetememek nedir?

Prof. Dr. Selahattin Turan - Osmangazi Ünv. Eğitim Fak. Dekanı

Aslında, “Her çocuk kendine özgü bir dünyadır ve her çocuk kendi ruhunun ufkuna yürümelidir.” Burada kastettiğimiz çocuğun doğuştan varolan potansiyelini yüzde 100 ortaya çıkarması ve kullanması sürecidir. Bu süreçte çocuk için iki şey bekliyoruz, çocuk kendisini ve dünyayı tanısın istiyoruz.Kendisini tanıması demek, çocuğun kendi iç dünyasına yolculuktur. Bu yolculuk, kendi farkındalığının farkına varmak, fark etmek ve özgünlüğünü korumak için bir süreç olarak algılamaktır. Çocuğun kendi iç dünyasına yürüyememesi, aynı zamanda dünyayı tanımasını engeller. O yüzden çocuğun önce kendisini tanımasını, kendisini ifade etmesini, kendini gerçekleştirme süreci olarak tanımlayabiliriz.Eğer çocuk kendisini tanımazsa, kendisine güven duygusu zayıflar, ülkesine olan güveni zayıflar. O bakımdan 0-8 yaş arasında çocuklara vermemiz gereken en önemli ve en temel değer, çocuğun kendisine ve ülkesine güven duygusudur. Bu güven duygusunu verdiğiniz zaman çocuğun hem aileye hem topluma aitlik duygusu artar.Bu yüzyılın çocuklarının tek boyuta indirgenmiş yaşamlarının en temel sorunu, kendi kendini yönetememektir. Kendi kendini yönetememe, hayatın tek boyuta indirgenmesi ve aşırı teknoloji bağımlılığıdır. Başka bir ifade ile hayat bir bütündür ve bu bileşenler bütün hayatın bileşenleri, karşılaştığımız bütün sorunları (aile kurumu, evlilik, iş yaşamı gibi) çözebilme kapasitesini çocuğun kendisinde görmesidir.Ve bu tek boyuta indirgenmiş yaşam, çocuğun bu tür sorunların üstesinden gelmesini engellediği için, çocukların kendi kendini yönetememe sorunu ile karşı karşıya kalacağını düşünüyoruz.



Genel kurallara göre erken çocukluk eğitimi 0-6 yaş arasında verilir. Fakat son yıllarda özellikle BM ve çocuklarla ilgili uluslararası kuruluşlar 0-8 yaş arası olarak tanımlıyor. Biz bu yaş dilimini çocuğun zihnen, bedenen, ruhen, duygusal, ahlaki, insani yani bütün yönleriyle geliştiği yaş dilimi [...]

Daha Fazla

Her çocuk doğuştan bir potansiyel ile doğuyor ve her çocuğun mutlaka başarılı olabileceği üstün bir yanı var. Anne babaların kendi istediklerine göre çocuklar yetiştirmek yerine, çocukların kendisi olmaları için platformlar oluşturmaları, onlara destek olarak, güvenli bir ortam sağlamaları gerekiyor [...]

Daha Fazla

Topluma rağmen okulda bir şey yapamayız. Okul toplumun bir yansımasıdır. Yani okulun toplumu yoktur toplumun bir okulu vardır. O bakımdan toplumda şiddet varsa, kitle iletişim araçları şiddeti destekliyorsa mutlaka okullarda da olur, bunlar birbirinden bağımsız değil.Ama okullarda şiddetin olmasının [...]

Daha Fazla

Her çocuk biricik, kendine özgü bir dünyadır ve her çocuk kendisini tanımaya, ifade etmeye ileriki yaşamında da dünyayı tanımaya çalışır. Bu bağlamda çocuğun hayatı bir bütün olarak algılayabilmesi için kendi ruhunun ufkuna yürümesi gerekir. Bu yürüyüş aslında çocuğun özgünlüğünü de keşfetmesiyle il [...]

Daha Fazla

Aslında, “Her çocuk kendine özgü bir dünyadır ve her çocuk kendi ruhunun ufkuna yürümelidir.” Burada kastettiğimiz çocuğun doğuştan varolan potansiyelini yüzde 100 ortaya çıkarması ve kullanması sürecidir. Bu süreçte çocuk için iki şey bekliyoruz, çocuk kendisini ve dünyayı tanısın istiyoruz.Kendisi [...]

Daha Fazla

Çocukların kendileri olabilmeleri, kendilerini ifade edebilmeleri ve hayatta başarılı olabilmeleri için önce anne babaların çocuklarıyla yapılandırılmış bir ilişki kurması gerekiyor. Bunu besleyen temel yapı, aile içi bağlantılar olarak ifade edeceğimiz durumdur.Aile içi bağlantılar; çocuğun büyükan [...]

Daha Fazla

Her nesil kendine özgü özellikler taşıyor. 1930’da, 1950’de, 1990’da, 2000 yılından sonra doğanlar farklı özellik taşıyor. Yeni nesil daha çok teknoloji bağımlısı bir nesil. Ve bu neslin en temel problemlerinden biri, gelecekte kendini yönetememe sorunuyla karşı karşıya kalacak olmasıdır. Aşırı tekn [...]

Daha Fazla

Her çocuk kendisini güvende hissetmek ister. Bu güven ve destek, bizim için eğitim politikaları açısından özellikle erken çocukluk eğitim politikaları açısından çok önemlidir.Ailenin zaten birinci görevi çocuğa güvenlik sağlamaktır. Burada sadece fiziki bir güvenlikten söz etmiyoruz. Hem maddi hem d [...]

Daha Fazla

Çocuklar aslında kimliklerini inşa ederken, annesinden daha çok annesinin annesini, babasından daha çok babasının babasını yani dedeyi ve nineyi örnek alıyor, büyükanne ve büyükbabayı. O bakımdan biz; çocukların büyükanneleri ve büyükbabalarıyla kalmıyorsa en azından yaz tatillerini yapılandırılmış [...]

Daha Fazla

Klasik çalışmalar: “Her çocuk doğal bir ortamda büyümelidir” diyor. Çocukların yaşamlarının apartmanlara sığdırılmaya çalışılması sonucu aileler koruyucu oluyor. Çocuk için ne aşırı koruma ne de aşırı serbestlik iyi değil. Anne babanın orta yolu bulmasını ve yapılandırılmış bir çocuk aile, anne baba [...]

Daha Fazla