Gönüllük faaliyetlerine katılmak, eğer biz çocuğa iyi örnek olamamışsak, çocuk için çok zor oluyor. Babası torunuma yeni bir bisiklet almıştı. 3 yaşında kullandığı eski bisikletini de bizim yardımcımızın çocuğuna hediye edelim, onun bisikleti yok, dedim torunuma. Eski bisikletini çok sevdiğini ve iki bisikletini de kullanmak istediğini söyledi. "Bu bisiklet sende durmaya devam ettikçe sen sadece onu seveceksin. Ama Leyla'ya hediye edersek, o hem bisikleti çok sevecek hem de kullanırken senin gibi çok mutlu olacak. Leyla büyüyünce de bu bisikleti başka bir çocuğa hediye eder ve o da mutlu olur." diye uzun uzun anlattım. Ama o hala insanın doğuştan itibaren içinden gelen sahiplenme duygusuyla direndi vermeye. Bu sahiplenme duygusu yaş ilerledikçe insanı canavarlaştıran bir duygu zaten. Bu duyguyu çocuğun içinden erken yaşlarda almak lazım. Ben torunumu konuşarak ikna ettim ve bisikleti kendi elleriyle Leyla'ya hediye etti.
Çocuğu mümkün olduğu kadar vermeye, paylaşmaya alıştırmak gerekir. Hatta en sevdiği şeylerini verebilecek kadar verme duygusunu anlatmak, örnek olmak gerekir. Karşı tarafın mutluluğundan mutlu olabileceği duygusunu çocuk da yaratmak gerekir. O zaman kıskançlık, hasislik duygusu gelişmeyebilir. Bu duygular olmadığında insan son derece özgür ve mutlu olabilir. Bunları çocuklara çok küçükken anlatabiliriz. Gönüllülüğün sevincini, ne denli büyük bir huzur verdiğini küçük yaşta gösterebiliriz. Onun mutluluğuna giden yolu da açmış oluruz.
Bir insanın gönüllü olmadan mutlu olması mümkün değildir. Ben iş hayatım ve gönülülük çalışmalarım dolayısıyla, kendim çok varlıklı olmasam da, hep varlıklı insanların arasında kaldım.
Çocuğun bütün kişiliği 7 yaşına kadar oluşur, 7 yaşından sonra çok fazla bir şey eklenmez. Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren onu sevgiyle büyütmek gerekir. Çocuk ana rahminde anne kalbinin sesini dinleyerek büyümüştür ve dünyaya geldiği anda büyük bir korku içine düşer. Kucağımıza aldığımızda, an [...]
Daha FazlaÇocuk ve aile ilişkilerinde söylemekle, nasihat vermekle hiçbir yere ulaşamayız. Eğer biz çocuklarımıza herhangi bir konuda nasihat vermeye, bir şeyler öğretmeye çalışırsak oradan çok önemli tepkiler alırız. Bize olan sevgi ve saygılarında eksilme başlar. Nasihat veren babaanne ve dededen her çocuk [...]
Daha FazlaGönüllülük gerçek bir yardımlaşma ve hizmet hareketidir. Gönüllülük, hizmetin hiçbir karşılık beklemeden, insanlık ölçüleri içinde, sevgi ve şefkatle insana ulaştığı noktadır. Bizim gerek profesyonel yaşamımızda gerekse gönüllülük yaşamımızda hizmet ve yardımlaşma bilincini hedef almamız ve bu hedef [...]
Daha FazlaGönüllülük, öğretilen bir şeydir. Bizim başka insanları iyi sevebilmemiz ve sevgimizin sorumluluğunu tam olarak yerine getirebilmemiz için, başka insanların ihtiyaçlarını saptayabilmemiz ve onlara yararlı olabilmemiz için, dünyanın ihtiyaçlarını tam olarak anlayabilmemiz ve bunları karşılayabilecek [...]
Daha FazlaBir insanın gönüllü olabilmesi için, insanlara karşı esirgemez, koşulsuz ve ayrımsız bir sevgi içinde olması gerekir. İnsan, evrenin en şerefli varlığı olarak yaratılmıştır. Sadece insanı değil, doğadaki, çevredeki, evrendeki bütün her şeyi koruma duygusu içinde olmamız gerekir. [...]
Daha FazlaBir insanın iki dünyası vardır; birisi bu içinde yaşadığımız dünyadır, diğeri de kendi iç dünyamızdır. Bu dünyaya o kadar çok odaklanıyoruz ki, iç dünyamızla olan ilişkimizi kesiyoruz. Bu nedenle çocuklara öncelikle iki dünyamız olduğunu öğretmemiz gerekir. Bu dünyamız bizim aklımızla, bedenimi [...]
Daha Fazla