Çocuğun çocuğun pantolon/etek boyunun üst üste 2 yıl aynı kalmasının büyüme geriliğine ilişkin önemli ipuçları olduğunu belirten Prof. Dr.Feyza Darendeliler, “Büyümenin izlenmesi altta yatan herhangi bir hastalığın erken yakalanması için son derece önemlidir” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Darendeliler, sağlıklı büyüme sürecinin çeşitli etkenlerin kontrolü altında olduğunu kaydederek şunları söyledi: “Sağlıklı bir büyüme için sağlıklı bir beslenme şarttır. Büyüme hormonu gibi bir çok hormon ve büyüme faktörleri boy uzaması üzerine etkili olur. Ayrıca çocuğun büyüyebilmesi için psikososyal ortamının olumlu olması ve esas büyümeyi sağlayan uzun kemiklerin uyaranlara yanıt verebilmesi gerekir. Büyüme üzerine etki eden çeşitli faktörler göz önüne alındığında, büyümenin karmaşık ve birbiriyle ilintili birçok olayın bir sonucu olduğu anlaşılmaktadır. Araya giren herhangi bir hastalık/durum büyüme sürecini olumsuz etkileyebilir. Dolaysıyla büyümede duraklama ve/veya boy kısalığı altta yatan hastalığın ilk belirtisi olabilir. Sağlıklı bir çocuğun boyu eğri üzerinde 3 ve 97. persantil çizgileri arasında yer alır ve çocukluk dönemi boyunca aynı eğri üzerinde devam eder. Çocuğun boyunun persantil eğrilerinde 3. persantil altında olması veya normal persantil eğrileri içinde olsa bile zaman içinde eğri içinde düşme göstermesi ya da anne-babasına göre çocuğun boyunun kısa olması patolojiktir ve tetkik gerektirir. Boy kısalığını veya büyümede duraklamayı yakalayabilmek için tüm çocukların, sağlıklı da olsa belirli aralarla izlemi şarttır.”
Prof. Dr.Feyza Darendeliler, normal kısa boylu çocukların oranının %80-85 olduğunu belirterek bunun nedenlerinin ailevi boy kısalığı, yapısal boy kısalığı ve ergenlik gecikmesi olduğunu söyledi. Patolojik boy kısalıkları oranının %15-20 olduğunu belirten Darendeliler, “Bu da iki kategoride değerlendirilebilir. İlki vücut oranı bozuk olanlardır, bu durum iskelet sistemi hastalıklarından kaynaklanır. İkinci grup ise vücut oranı normal olanlardır. Bunun nedenleri arasında doğum tartısı düşük olan ve kısa boylu çocuklar, Turner sendromu, diğer bazı sendromlar, beslenme bozukluğu ve bodurluk, uzun süreli hastalıklar (kalp, böbrek, kan vb.) veya uzun süreli ilaç kullanımı (kortikosteroid gibi) olarak sıralanabilir. Patalojik boy kısalıklarına hormonal bozuklar da sebep olabilir. Büyüme hormonu eksikliği, büyüme hormonuna direnç ve hipotiroidi sayılabilir” diye konuştu.
Büyüme geriliğine ait ipuçları: Çocuğun yaşıtlarına göre daha kısa olması, çocuğun anne ve baba boyuna uymayacak düzeyde kısa olması, çocuğun pantolon /etek boyunun üstüste 2 yıl aynı kalması, kollarda, bacaklarda kısalık, gebelik haftasına göre zamanında ama düşük doğum ağırlıklı doğmuş olma, çocuğun büyüme eğrisinde aşağı düşmesi, yüzde veya vücutta farklı (dismorfik) bulgular ve kilo alımına rağmen boyun uzamaması...
Boy kısalığına neden olan hastalığın erken tanısı erken tedavi açısından, tedavi olanağı yoksa bile aileyi bilgilendirme açısından çok önemli. Tedavisi mümkün boy kısalıklarında tedavi ile normal boya ulaşılabiliyor. Başarılı bir tedavi ancak erken tedavi ile, erken tedavi ise ancak erken tanı ile mümkündür. Eğer boy kısalığı veya büyümede duraklama varsa ve endokrin dışı nedenler dışlanmışsa (beslenme bozukluğu, kronik hastalıklar gibi) pediatrik endokrin uzmanına sevk etmek gerekir.
Kuşkusuz sağlıklı büyüme için optimum beslenme, yeterli kalori ve protein alınması, demir, çinko, iyot gibi mikrobesi öğelerinin dengeli bir beslenme ile alınması son derece önemli ve gereklidir. Sadece büyüme için değil, kemik sağlığı, kalp ve damar sağlığı gibi diğer sistemler için de gereklidir. Mucize yaratan bir besin yoktur. Sadece dengeli, sağlıklı ve yeterli beslenme söz konusu olmalıdır. Prof. Dr. Feyza Darendeliler, devletin belirli kurallara göre büyüme hormonu eksikliği saptanmış tüm vakalarda tedaviyi karşıladığını da sözlerine ekledi.