• 10/09/2024
  • Hoşgeldiniz

Çocuğa kural koymak gerekir mi?

Prof. Dr. Selahattin Turan - Osmangazi Ünv. Eğitim Fak. Dekanı

Çocuklara kuralları anne baba koymalı. Bunlar da yapılandırılmış kurallar olmalı. Yani aile içi disiplin, okulda disiplin, toplumda disiplin. Disiplin derken katı kuralları kastetmiyoruz. Verilen işin yerine getirilmesi ve yapılması gibi. Örneğin büyük şehirde yaşıyorsanız ve çocuğunuzun akşam 10’da eve gelmesini istiyorsanız o saatte gelmesini sağlamalısınız. Eğer hoş göreceğiniz zaman dilimi 11’e kadarsa bunu da ona anlatmanız gerekiyor. Yani annenin anne, babanın baba, çocuğun da çocuk olması, katı olmamakla birlikte herkesin kendi rolünü ve sorumluluğunu üstlenmesi gerekiyor. Son dönemdeki yeni anne tipleri çocuklarını arkadaşı gibi görüyor. Hatta çocuğuna “anneciğim, babacığım” gibi hitaplarda bulunuyor. Doğrusu çocuğa, “oğlum, kızım” diye, mümkünse de ismiyle hitap etmek gerek. En azından 0-6 yaş arasında bu ve benzeri konulara dikkat etmek gerekiyor.Anne babanın kullandığı dil de çocuğun kişiliği üzerinde etkili olan bir süreçtir. Şiddet içeren dilin kullanılmaması, çocuğa bağırılmaması ve kullandığımız kelimelerin içeriği de önemlidir. Biz şunu öneriyoruz: 0-6 yaş arasında anne baba mümkünse her gün 6 bin kelimenin üzerinde konuşsun. Çünkü bu konuda araştırmalar var. Anne babanın kullandığı kelime sayısı 6 binin üzerindeyse çocuk ileride akademik yaşamda daha başarılı oluyor. 3 bin kelimenin altında konuşan ailelerin çocuklarının ilerde daha az başarılı olduğunu görüyoruz. Biz buna dil kodları diyoruz. Ailede kullanılan kelime sayısının bile çocuğun başarısı üzerine etkisi olduğu görülüyor. O bakımdan anne ve baba olmak ciddi bir şeydir diye düşünüyorum.



Genel kurallara göre erken çocukluk eğitimi 0-6 yaş arasında verilir. Fakat son yıllarda özellikle BM ve çocuklarla ilgili uluslararası kuruluşlar 0-8 yaş arası olarak tanımlıyor. Biz bu yaş dilimini çocuğun zihnen, bedenen, ruhen, duygusal, ahlaki, insani yani bütün yönleriyle geliştiği yaş dilimi [...]

Daha Fazla

Her çocuk doğuştan bir potansiyel ile doğuyor ve her çocuğun mutlaka başarılı olabileceği üstün bir yanı var. Anne babaların kendi istediklerine göre çocuklar yetiştirmek yerine, çocukların kendisi olmaları için platformlar oluşturmaları, onlara destek olarak, güvenli bir ortam sağlamaları gerekiyor [...]

Daha Fazla

Topluma rağmen okulda bir şey yapamayız. Okul toplumun bir yansımasıdır. Yani okulun toplumu yoktur toplumun bir okulu vardır. O bakımdan toplumda şiddet varsa, kitle iletişim araçları şiddeti destekliyorsa mutlaka okullarda da olur, bunlar birbirinden bağımsız değil.Ama okullarda şiddetin olmasının [...]

Daha Fazla

Her çocuk biricik, kendine özgü bir dünyadır ve her çocuk kendisini tanımaya, ifade etmeye ileriki yaşamında da dünyayı tanımaya çalışır. Bu bağlamda çocuğun hayatı bir bütün olarak algılayabilmesi için kendi ruhunun ufkuna yürümesi gerekir. Bu yürüyüş aslında çocuğun özgünlüğünü de keşfetmesiyle il [...]

Daha Fazla

Aslında, “Her çocuk kendine özgü bir dünyadır ve her çocuk kendi ruhunun ufkuna yürümelidir.” Burada kastettiğimiz çocuğun doğuştan varolan potansiyelini yüzde 100 ortaya çıkarması ve kullanması sürecidir. Bu süreçte çocuk için iki şey bekliyoruz, çocuk kendisini ve dünyayı tanısın istiyoruz.Kendisi [...]

Daha Fazla

Çocukların kendileri olabilmeleri, kendilerini ifade edebilmeleri ve hayatta başarılı olabilmeleri için önce anne babaların çocuklarıyla yapılandırılmış bir ilişki kurması gerekiyor. Bunu besleyen temel yapı, aile içi bağlantılar olarak ifade edeceğimiz durumdur.Aile içi bağlantılar; çocuğun büyükan [...]

Daha Fazla

Her nesil kendine özgü özellikler taşıyor. 1930’da, 1950’de, 1990’da, 2000 yılından sonra doğanlar farklı özellik taşıyor. Yeni nesil daha çok teknoloji bağımlısı bir nesil. Ve bu neslin en temel problemlerinden biri, gelecekte kendini yönetememe sorunuyla karşı karşıya kalacak olmasıdır. Aşırı tekn [...]

Daha Fazla

Her çocuk kendisini güvende hissetmek ister. Bu güven ve destek, bizim için eğitim politikaları açısından özellikle erken çocukluk eğitim politikaları açısından çok önemlidir.Ailenin zaten birinci görevi çocuğa güvenlik sağlamaktır. Burada sadece fiziki bir güvenlikten söz etmiyoruz. Hem maddi hem d [...]

Daha Fazla

Çocuklar aslında kimliklerini inşa ederken, annesinden daha çok annesinin annesini, babasından daha çok babasının babasını yani dedeyi ve nineyi örnek alıyor, büyükanne ve büyükbabayı. O bakımdan biz; çocukların büyükanneleri ve büyükbabalarıyla kalmıyorsa en azından yaz tatillerini yapılandırılmış [...]

Daha Fazla

Klasik çalışmalar: “Her çocuk doğal bir ortamda büyümelidir” diyor. Çocukların yaşamlarının apartmanlara sığdırılmaya çalışılması sonucu aileler koruyucu oluyor. Çocuk için ne aşırı koruma ne de aşırı serbestlik iyi değil. Anne babanın orta yolu bulmasını ve yapılandırılmış bir çocuk aile, anne baba [...]

Daha Fazla