• 10/09/2024
  • Hoşgeldiniz

Okul reddi ciddi bir sorunun habercisi mi?

  • 28.11.2017

Okul reddi okula ilk başlandığı ilkokul dönemlerinde daha sık görülmekle beraber ergenlik dönemi dahil her yaştan çocukta görülebilir. Okul reddinin altında çok farklı hastalıklar ya da nedenler yatabilir, bu nedenle okul reddini heterojen bir rahatsızlıklar grubu olarak ele almak daha doğru olur.

Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, “Çocuklarda okula gitme vakti yaklaştığında ya da okula gittiklerinde baş ağrısı, mide bulantısı, karın ağrısı gibi fiziksel şikayetler ya da öfke nöbetleri, ağlama, korkular vb. meydana gelir. Bu şikayetlerin çoğu okula gitmemesi belli olduktan sonra evde geçirilen zaman içerisinde görülmez ve bu durum aileleri yanıltabilir. Örneğin aileler çocuklarının gerçekçi olmayan ifadelerde bulunduklarını varsayarlar ve bu duruma inanmayarak, bir hastalık olarak değerlendirmeyip yardım almakta gecikirler” dedi.

Altında farklı sorunlar yatıyor olabilir

Okul reddinin altında çok farklı sorunların bulunabileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, şunları söyledi: “Okul reddini heterojen bir rahatsızlıklar grubu olarak ele almak daha doğru olur. Poliklinikte en sık karşılaştığımız nedenlerden biri sosyal anksiyete bozukluğudur. Arkadaşlarının bulunduğu ortamda çocukların kaygıları artar ve evde kalmak isterler. Ayrılık kaygısı bulunan çocuklar sevdiklerinin ya da kendisinin başına bir şey geleceğine inanır ve sevdiklerinin yanından ya da güvenli ortamı olan evinden ayrılmak istemez. Bununla beraber akran zorbalığına maruz kalan bir çocuk travma yaşadığı yerden ya da kişiden kaçınabilir. Performans kaygısı bulunan çocuk başarılı olmasına rağmen bu kaygı ile başedemeyebilir ve sınanacağını düşündüğü yerden uzak durmayı tercih edebilir. Ayrıca derslerde zorlanan, öğrenme bozukluğu ya da dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan bir çocuk derslerde zorlanması gerekçesiyle okula gitmeyi reddedebilir. Depresyondaki bir çocuk ise hayatın tüm alanlarında olduğu gibi okul konusunda da motivasyon kaybı yaşıyor olabilir.”

Çocuk okula gitmesi için teşvik edilmeli

Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, “Çocuğun okula gitmediği zamanlarda okul ile bağ koparılmamalı, her gün iletişimde bulunmalı, ödevlar alınmalı ve yapılmalıdır. Aileler çocuklarıyla bu konu hakkında konuşarak sebepler üzerine beraber düşünmeli. Öğretmenler durumdan haberdar edilmeli ve işbirliği yapılmalı. Okul içinden arkadaşları ve öğretmenleri ile okul dışı paylaşımlar yaratılabilir. Okul reddi geliştiğinde ve hatta eğer bir çocuk okula isteksiz gidiyorsa aile bir çocuk-ergen psikiyatristinden yardım almalı. Muayene ve görüşme sonucunda hekim çocuğun altta yatan nedenine göre tedavi uygulayabilir veya aileye önerilerde bulunabilir. Unutulmamalıdır ki okula gidilmeyen her gün rahatsızlığın tedavisini zorlaştırır. Okul reddi tedavisinde, altta yatan nedenin de tedavisini gerektirdiğinden çoğu zaman çocuk için ileri dönemde yaşayabileceği başka problemler de önlenmiş olur” uyarısında bulundu.