Kıskançlık duygusu kardeşi olan neredeyse her çocuğun tecrübe etmiş olduğu, insan doğasında olan bir duygu... Anne-babalar, bu durumda ne yapacaklarını bilmezlerse büyük bir kriz ile karşı karşıya kalabilirler. Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzm. Dr. Fırat Hamidi, aileleri uyararak bu konularda neler yapılması gerektiğini anlattı.
“Kardeşinin dünyaya geleceği zaman çocuğa söylenebilir. Çocuklar bu duruma farklı farklı tepkiler verir. Kimi sevinir, mutlu olur, heyecanlanır, kimisinde de kaygı endişe hakim olur. Verilecek ilk tepkiden sonra hamilelik ilerledikçe çocuk kendisi ile yeterince ilgilenilmediği hissine kapılabilir, huzursuzluk gerginlik oluşabilir. Bebek doğduktan ve eve geldikten sonra da haliyle başta anne olmak üzere ailenin tüm ilgisi bebek üzerindedir. Evde tek başına ilgi odağı olmuş bir çocuk, bebek eve gelince ikinci plana atılmış gibi hissedebilir. Artık sevilmediğini, istenmediğini düşünebilir. Köşelerde sessizce bekleyebilir, ağlayabilir. Bu durumda çocuğun duygularını anlayabilmek ve konuşarak durumu ifade etmek, bebek geldikten sonra da çocuk ile birlikte vakit geçirmek, sevildiğini ve önemsendiğini hissettirmek gerekir. Her çocuğun yerinin ayrı olduğunu, her birinin ihtiyaçlarının farklı olduğunu, ihtiyaçları doğrultusunda ilgi bakım sağlandığı anlatılmalıdır. Bebeğin henüz küçük olduğu için kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığı ve yardıma gereksinim duyduğu anlatılmalıdır. Ayrıca bebeğin bakımı için arzu ederse kendisinin de yardımcı olabileceği söylenebilir.
Anne bebeğin ihtiyacını karşılarken baba diğer çocukla kaliteli vakit geçirmelidir. Yine anne ile çocuk birlikte vakit geçirirken baba bebeği yatıştırabilir. Abi ya da abla eğer kendi de isterse kardeşine kendisine olmayan kıyafetleri ve oyuncaklarından seçip verilebilir. Kardeşler arasında bir kıyaslama yapmak ta doğru değildir. Her biri kendi fiziksel ve ruhsal gelişim sürecinde olan çocukların gelişim evrelerine bağlı olarak istekleri, ihtiyaçları, becerileri farklıdır. Kardeş doğumu sonrası çocuğa “ sen büyüdün, abla-abi oldun, o yapsın sen yapma” gibi cümleler çocuğu iyi hissettirmeyecektir, aksine yaşına uygun olmayan bir sorumluluk yükletecektir, en nihayetinde onunda bir çocuk olduğu unutulmamalıdır.”