• 18/09/2024
  • Hoşgeldiniz

Hayali arkadaştan korkulmalı mı

Hayali arkadaşlar çocuklarda soyut olan hayal ile somut olan gerçeğin farkına henüz net olarak varamadıkları okul öncesi dönemde yani 2 – 6 yaş aralığında çok sık rastlanan bir durum. Genelde bu durumla karşılaşıldığında anne babaların endişelendiklerini gözlemsek de bu aslında son derece normal ve sağlıklı bir durum.

Çocuklar genelde evin içinde yalnız oynamaktan sıkıldıklarında, kendilerine bir yandaş aradıklarında veya konuşacak bir konuları olduğunda ve etrafta anlatacak birileri olmadığında hayali arkadaşlara başvurabilirler. Bu arkadaşlar gerçekten var olan bir arkadaşlarının ismini de taşıyabilir, bir hayvan da olabilir veya çocuk tarafından yaratılmış hayali bir karakter de olabilir.

Onlarla beraber günlük hayatın provalarını yaparlar, sosyal rollere veya farklı karakterlere bürünürler, kabul görmeme veya yargılanma endişesi yaşamadan oyunlar oynar, sohbet ederler, bazen yetişkinlerle paylaşamadıkları deneyim ve düşüncelerini paylaşırlar. Aslında bu sayede hayali arkadaşıyla oyun oynayıp sohbet eden çocuğu gözlemlemek, çocuk hakkındaki en doğru bilgileri edinmemizi sağlayabilir. Yaşadığı ama paylaşmaktan çekindiği deneyimler olabilir, aklını kurcalayan sorular olabilir, iç dünyasını yansıttığı oyunlar olabilir. Çocuklar bu sayede içlerinden geçeni dışarı sorunsuzca yansıtır ve dahası bunlar hayali arkadaş ile olan iletişimi sayesinde gözlemlenebilir ve özellikle bir sorun söz konusu olduğunda hızlı tespit ve müdahale şansını arttırır. Tüm bunların yanında hayali arkadaş ile geçirdikleri zamanın çocuklar üzerinde dışa vurum sayesinde rahatlatıcı bir etkisi de vardır.

Bu durum karşısında anne ve babaların tutumu çok önemli. Çocuklarına karşı yargılayıcı tonda olmamaları, hayali arkadaşın varlığına itiraz edici bir tutum sergilememeleri fakat sınırı iyi ayarlayıp çok fazla dahil olmadan liderliği çocuğa bırakmalı, hayali arkadaş ile oyunu veya sohbeti yönlendirmeye girmemeliler.

Ailelerin birçok konuda olduğu gibi, bu konuda da dikkat etmesi gereken en önemli nokta çocuklarının günlük hayat fonksiyonlarının sekteye uğrayıp uğramadığıdır. Çocuk hayali arkadaş dışında da bir sosyal hayatı sürdürebiliyor, yaşıtlarıyla vakit geçirmekten keyif alıyor ve oyun kuruyorsa bir fonksiyon bozukluğu oluşturmadığı görülür. Fakat çocuk hayali arkadaş dışında arkadaş edinmekte zorlanıyor, sosyal ortamlardan uzak duruyor ve sadece hayali arkadaş ile olan oyunlardan keyif alıyor ise o zaman konu ile ilgili bir uzmandan destek almak gerekir. Son olarak fonksiyon bozukluğu olsun olmasın, hayali arkadaşın 6 yaş itibari ile çocuğun hayatından çıkıyor olması gerekir. Eğer 6 yaşta sonlanmayan bir hayali arkadaş söz konusu ise bu durumda da bir ruh sağlığı uzmanına danışmak uygun olacaktır.

Sesil Delikan Kalender

Klinik Psikolog