Bebek bekleyen çiftlerin ağzından ilk dökülen cümle “sağlıkla doğsun!” olur. Gerçekten de bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi ilk ve en önemli istektir. Ancak nur topu gibi bir bebek olması için her şeyden önce anne karnında 9 aylık bir sürecin tamamlanması gerekiyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı - Perinatoloji (Riskli Gebelik) Uzmanı Doç. Dr. Hülya Dede, hamileliğin 20. haftadan sonra ve 37. haftadan önce sonlanmasını erken doğum olarak tanımladıklarını belirterek şu bilgileri veriyor: “Erken doğum önemli bir durum. Günümüzde her yüz doğumdan 13’ü erken doğum. Anne karnındaki ve doğum sonrası ilk 28 gündeki bebek kayıplarının yüzde 80’inin nedeni, erken doğum. Günümüzde tüp bebek yönteminin kullanılması ve çoğul gebeliklerin artması erken doğum oranlarının da artmasına neden oldu. Dünyada her yıl 13 milyon prematüre bebek doğuyor ve bu erken doğumlar bebeğin sağlığını riske atacak solunum, beyin içi kanamaları, görme kaybı, zeka ve motor fonksiyon bozuklukları, bağırsak problemleri gibi birçok faktörü de beraberinde getiriyor.”
Vaginal ultrason, erken doğum tanısında rahim ağzı uzunluğunun ve açıklığının ölçülmesinde çok yararlı oluyor. Ultrason cihazının uç kısmı, vajene yerleştiriliyor ve çocuğun yerleştiği yer olan rahimle hiç ilgisi bulunmuyor. Sonuçta; düşüğe neden olmadığı gibi düşüğün ve erken doğumun tanısında kullanılan en önemli ve güvenilir yöntem.
Erken doğum tehdidi durumunda hastanın fiziksel aktivasyonunu azaltması önerilir, ancak bu durum sürekli yatakta kalmak, hiç kalkmamak ve devamlı yatmak anlamına gelmez. Tam tersine sürekli hareketsizlik, pıhtılaşma problemlerine neden olabilir. Yapılması gereken bu dönemde spor yapmaktan, ağır iş ve fiziksel aktivasyondan kaçınmak daha sakin bir yaşam sürmek…
Rahim ağzına konulan dikişler sadece rahim ağzı yetmezliği veya rahim ağzında anatomik bir problemi olan kişilerdeki erken doğumu önlemede faydalı olur. Erken doğumun çok farklı sebepleri var ve rahim ağzına konulan dikişler hepsinde etkin değil.
Hamilelikte gelişen diş ve diş eti problemleri tedavi edilmezse erken doğuma neden olabilir. Bu nedenle en ideali, hamile kalmayı planlayan anne adaylarının hamilelik öncesinde genel kontrollerin yanı sıra mutlaka diş hekimine de kontrol olmaları. Hamilelik esnasında gelişen diş problemleri de doktorunuzun kontrolünde olmak kaydı ile en uygun şekilde hemen tedavi edilmeli.
İlaçlar yerinde ve uygun kullanıldıklarında faydalı kimyasallardır. Hamilelikte antibiyotik kullanımı gerek halinde, uygun doz ve zamanda kullanıldığında pek çok fayda sağlıyor. Mesela hamilelik sırasında oluşan genital ve idrar yolu enfeksiyonları uygun antibiyotik ve ilaçlarla tedavi edilmezlerse erken doğum nedeni olabiliyor. Bu yüzden gebelikte kullanılacak tüm ilaçlar doktorunuzun kontrolünde kullanmalısınız.
Doğum eyleminin başladığını gösteren bazı belirteçler vardır ve ağrı bunlardan en önemlisi. Sık karşılaşılsa da her doğum, ağrı ile başlamaz. Bebeğin suyunun gelmesi de bir doğum başlangıç belirtisidir ve ağrısız olur. Ayrıca kanama olabilir ve bu da doğumun başladığını gösterse de, bu duruma ağrı eşlik etmeyebilir. Rahim ağzı yetmezliklerinde ise erken doğum ağrısız olur ve sadece bası hissi oluşur.
Erken doğum eylemini durdurmak için eylemin sebebine ve hamileliğin haftasına göre kullanılan ilaçlar farklı olabiliyor. Kullanılan ilaçların formu etkinliklerini değiştirmiyor veya birbirine üstün değiller. Duruma göre farklı formda da olsalar doğum eylemini durdurmada aynı etkiye sahipler.
Hamilelikte beslenme hem anne hem de bebeğin sağlıklı olması açısından önemli. Sigara, çay ve kahvenin içinde olan kafein direk olarak rahim kasında kasılmaya neden olabilir. Ada çayı, ökse otu, pelin otu, rezene, aloe vera, fesleğen, ginseng, kekik, meyan kökü gibi bazı bitki çayları ve hurma fazla ya da devamlı alındıklarında aynı etkiyi yapabilir.
Bazı yiyecekler de içinde taşıyabilecekleri bazı mikroplar nedeni ile barsaklarda hareketlenmeye, ishale veya uterin kasılmalara neden olarak erken doğum etkeni olabilir. Az pişmiş et ve yumurta, sakatatlar, kabuklu deniz ürünleri, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri gibi. Bu nedenle gebelik süresince alınan gıdalar ve içecekler konusunda doktorunuzun önerilerine uymanız büyük önem taşıyor.
Normal hamilelik süresince anne adayı kendini rahat hissettiği ve hamilelikte bir sorun olmadığı sürece cinsel ilişkinin bir mahsuru bulunmaz. Sadece gebelikte bir risk ortaya çıkarsa, gerekli hallerde doktorunuz cinsel ilişkiye kısıtlama getirebilir.
Hamilelikte normal toplu taşıma araçları ile yolculuk yapılabilir. Hamileliğin ilerleyen haftalarına kadar yolculuk bir problem yaratmaz. 34. haftadan sonra olası doğum ihtimalinin yüksek olması nedeni ile beklenmeyen bir zaman ve ortamda doğumun başlama ihtimali göz önüne alınarak uzun seyahatler önerilmez. Bunun dışında eğer erken doğum belirteçleri varsa doktorunuz yolculuk yapmanıza kısıtlama getirebilir.
Erken doğum için en büyük risk taşıyan anneler daha önce erken doğum öyküsü olanlar, çoğul gebeler ve bebeğin suyu fazla olanlardır. Diğer faktörler ise şöyle;
Anne adayının kronik hastalıkları (özellikle yüksek tansiyon)
Genital sistem enfeksiyonları
İdrar yolu enfeksiyonları
Diş hastalıkları ve enfeksiyonları
Sigara, alkol, uyuşturucu kullanımı, aşırı kafein alımı
Rahim şekil bozuklukları
Rahim ağzı yetersizlikleri
Yetersiz/sağlıksız beslenme vs.
Erken doğumu önlemenin yolu ise hamileliğin ilk günlerinden itibaren doktor kontrollerini ihmal etmemekten geçiyor. Bu dönemde hayat tarzınızdan, beslenmenize, kullanılan ilaçlardan seyahatlerinize kadar doktorunuzla işbirliği içinde olmak bu durumun önlenmesi ve tedavisinde çok önemli.