Yemek yeme eylemi fiziksel bir ihtiyaçtan doğuyor. Ancak diğer canlıların aksine insanlar bu eylemi her zaman ihtiyaçları doğrultusunda karşılamıyor. Yemek konusunda bilinçli olmak ve yeme farkındalığı yaratmak çok önemli. Diyetisyen Emel Terzioğlu Arslan, 8 adımda yeme farkındalığı kazanmanın ipuçlarını verdi.
Yeme farkındalığı “Ne yediğinden çok nasıl ve neden yeme davranışının oluştuğunu fark ederek, fiziksel açlık-tokluk kavramını içselleştirip, duygu ve düşüncelerin etkisinin de farkında olarak, çevresel etkenlerden etkilenmeden, besin seçimlerini yargılamadan, burada ve şu anda tüketilecek olan besine odaklanarak yeme” olarak tanımlanıyor. Yeme farkındalığı özellikle porsiyon kontrolünü sağlama ile ağırlık yönetiminde de önemli rol oynuyor.
Diyetisyen Emel Terzioğlu Arslan, yeme farkındalığı konusunda 8 önemli adımı anlatıyor.
Listenize eklediğiniz her gıdanın besin değerini düşünün ve alışveriş yaparken listenize sadık kalın. Sepetinizin çoğunu doğal ürünlerle doldurun. İşlenmiş ve katkı maddesi eklenmiş paketli ürünlerden kaçının.
Öğün aralarını çok uzattığınızda kan şekeriniz düşeceği için bir sonraki besin alımınız aslında ihtiyacınız olandan çok daha fazla olur ve tokluk hissini sağlayamazsınız. Bu yüzden öğün aralarını 4 saatten uzun tutmamaya çalışın.
Tabağınızın mümkün olduğunca küçük olmasına dikkat edin. Kocaman bir tabakta küçük porsiyonlar tüketmek tabağın boş görünmesine neden olacağından doyduğunuzun farkına varmanız daha zor olacaktır.
Yediğiniz yemeklere dikkat etmek, bilinçli bir şekilde yemek yeme için oldukça önemlidir. Eğer yemeğinizi 5 dakika içinde yiyorsanız, tüm bu farkındalık süreçlerine hakim olmak oldukça zor olacaktır. Ailenizle yemek yerken, yediğiniz yemeğin lezzeti ve dokusu hakkında konuşun.
Yemek pişirirken, servis yaparken ve yemeğinizi yerken; renk, doku, aroma ve hatta onları hazırlarken yaptığınız farklı yiyeceklerin sesine dikkat edin. Yemeğinizi çiğnerken, tüm malzemeleri özellikle baharatları tanımlamayı deneyin.
Küçük ısırıklar aldığınızda yani ağzınız tam olarak dolmadığında yemeğin tadını alabilmek ve hissedebilmek daha kolaydır. Bu nedenle yemeğinizi daha küçük lokmalar halinde tüketin.
Yemeklerin özünü tadabilene kadar iyice çiğneyin. Yiyeceklere bağlı olarak, her ağız dolusu 20 ila 40 kez çiğnemek zorunda kalabilirsiniz. Yemeği iyice çiğnemek mide sağlığınız için de oldukça önemli bir durum.
Beyine, doyma sinyali genellikle yemeye başlamamızdan ortalama 20 dakika sonra gönderilir. Hızlı yemek yediğimizde beyine doyma sinyali henüz gönderilmediği için doyma hissi oluşana kadar ihtiyacımızdan daha fazla yeriz. Fakat daha yavaş yemek yenirse, beyninize bedeninizi yakalama şansı verirsiniz ve bu sayede yemeniz gereken doğru miktarı tüketmiş olursunuz.